Yer: Çeşme, Alaçatı
Son 5-6 senedir Alaçatı diye tutturdu millet, oraya gidiyor. Bende bi gideyim dedim. (iş icabı yolum düştü :) Güzel bir 1,5 gün geçirdim ve maksimum 1,5 gün daha kalabilirdim.
Alaçatı'da denize girmek, görüldüğü ve duyulduğu kadar hoş değildi. Rüzgar sörfü yapanlardan dolayı alıp başını gidemediğin bir deniz vardı. Zaten hiçte derinleşmeyen bir denizdi,(rüzgar sörfü için cezbedici bir durum, sörften düşen hemen binebiliyor sörfüne.) denizin dibine basmayı denediğinizde balçık kıvamındaydı kum ve bir şey karışımı idi ama bir şey'in adını henüz koymadım... var bi kaç şeyh daha ama onları da anlatırsam baya arıza bir çocuk gibi görünürüm. :)
Alaçatı merkeze kalacağımız otele ve yemek yemeye gittik. Sokaklar çok kalabalıktı, yiyecek, içecek, giyecek, görülecek dükkanlar tıklım tıklım. Her türlü damağa hitap dükkanlar, her türlü entellik akımını destekleyen bar, kafe ve giyecek dükkanları vardı. Merkezde güzel bir kumru yedim. (nereden yediğimi hatırlayamıyorum aşağıdaki resmin çekildiği yerin hemen solundaydı kumrucu, tavsiye edilir;))
Müthiş bir kalabalık ve müthiş bir dükkan çokluğunun olduğu Alaçatı merkezde, kulaklarınızı dinlendirebilecek seviyede ses olması hayret vericiydi. Dükkanlarda müzik sesi ya hiç yok yada kimsenin duyamayacağı bir seviyede. Bu kalabalık içindeki sessizliğin bende yarattığı tedirginliği söylemeye utanıyorum. :)
Kaldığımız butik otel daha 3-4 aylıkmış, oda butik, bahçesi butik ama kahvaltısı muazzamdı.
Her şeyin doğal olduğu kahvaltı masasına oturmayalı çok olmuş... (Alaçatı da ki hemen hemen bütün otellerin doğal kahvaltılarının mevcut olduğunu ve butik olduğu sonradan öğrendim :)
Bir sene boyunca tatili düşünün paranızı biriktirin Alaçatı da 3-4 akşamda yiyin gelin :)