14 Aralık 2010 Salı

Organize Sanayi

Manisa-Kenan Evren Sanayi Sitesi
Köfteci Ali
7 Aralık 2010


Aralık ayında bir bahar günü gibiydi sabah, 5:15 evden çıktık yola...
15:30'a doğru Manisa'ya vardık. Sanayi sitesine gittik.
Sabah-Öğle-Akşam yemeklerinin hepsini aradan çıkartıp çalışmaya başladım.

Köfteci Ali'de yenilecekler; köfte, şiş, közlenmiş soğan, piyaz, yoğurt...
Bu yemeklerin yanına ayran söylemeyi unutmayın.
Köfteci Ali'de yenmemesi gereken şeyhlerin başında közlenmiş biberler geliyor,
Zira kırmızı biberden küçük bir ısırıkta gözlerimden akan yaşlara
Sanayi'de bir çare bulunamadı.

4 Eylül 2010 Cumartesi

Ticarethane Koyunda Kamp...

TARİH : 23-28 Ağustos
YER : KABAK KOYU , GEMİLE KAMP ALANI

Senelik tatilimi Muğla-Antalya sahil şeridinde bulunan KABAK koyuna giderek geçirdim. Fethiye otogardan indikten sonra otogarın çıkışından geçen minibüs ile koy'un üst kısmına kadar gidiliyor sonrasında 15-20 dakikalık bir yürüyüş ile koya varılıyor.
3-4 sene önce gittiğim Gemile kamp alanında kamp kurdum. 3-4 senede 4-5 tane kamp alanı açılmış.Gemile ise çok büyümüş.İnsanların kamp alanlarını tercih etme sebepleri sesiz ve sâkin olurlar fakat bu büyüme ile sessizlik ve sâkinlik ortadan kalkmış.
Ucuz olurdu kamp alanları, sahipleri iyi ve dürüst olurdu. :) Fakat kamp sonrasında önüme gelen hesapla benim hesapladığım arasında dağlar kadar fark var. (neredeyse iki katı) Adisyonda içilmeyen kokteyller, duble rakılar.... biraz itiraz etmeyi denedim fakat öyle çok yazılmış ki hepsine yetişemedim. Sonunda kaderime razı gelip görevimi yerine getirdim. :)
Kamp alanında bulunan küçük sahne ile geceleri canlı müzik dinlemek güzeldi. Fakat sabah başlayan ve hiç bitmeden bilgisayardan çalınan müzik ( ki bu müzik tüm kamp alanlarında vardı) gürültü kirliliğinden başka bir şey değildi.
Bir daha kabak koyunu tercih edersem başka bir kamp alanına giderim sanırım. :)
Senelik tatilde kendimizi ...tiriyoruz. Çok hoşumuza giden bu tatil için bir daha beklemeye geçiyoruz ve bir daha ...tiriyoruz. ;) Gittiğimiz yerin önemi yok aslında bir şekilde bize bu duyguyu tattırıyorlar bizde tatildeyiz diye kafamıza takmıyoruz.
Dip Not: Yazılacak çok şey var aslında bu kamp alanı ve koy ile ilgili (çevreyi kirletmeleri, dolunayın ve yıldızların net bir şekilde görünüşü, boncuklu koyu, Likya yoluna çıkmış turistler...) olumlu yada olumsuz yorumlara bakmadan herkesin bir kerede olsa gidip görmesi gerekiyor oraları.

16 Temmuz 2010 Cuma

Yurdumdan Türlü Ezgiler...


15 Temmuz 2010,Taksim Haymatlos bar...
Yine bir Akın Eldes konseri... :)

Bas gitarda İsmail Soyberk ,Kaval'da Sinan Cem Eroğlu, Perküsyonda İzzet Kızıl vardı.
İzzet abinin bendiri ve diğer ilginç enstrümanları, Kavalcı abinin güçlü nefesi, tecrübeli bir basçı abi bir de Akın abi ve Akın abi besteleri çalındı. Ve Akın Eldesin en iyi konserlerinden biri oldu. Joe Satriani, Carlos Santana, Jimi Hendrix, Keith Richards...gibi büyük gitaristlerin yanına Akın Eldesin adının geçmesinde bir sakınca göremiyorum. :) Değer bilmiyoruz be arkadaş...! :)
Sanırım genel bir durum yerli malını kullanmamak için direniyoruz sadece Akın Eldes için geçerli bir durum değil (İzzet abi , İsmail abi ....) yabancı madde bize daha çekici geliyor nedendir bilinmez ??? :)
Mekan Haymatlos performans izlemek için güzel bir yer olabilir. Fakat önceki akşam içeride 500 kişi olduğu söyleniyor o şekilde de görmek gerekir.
Fiyatlar ne fazla ne az olması gerektiği gibi yani konser öncesinde ve sonrasında daha ucuz olsun diye başka bir yere içmek için gidilmesine gerek duyulmayacak bir fiyat listesi var.

24 Haziran 2010 Perşembe

ALEM-İ meCAZZ

23 HAZİRAN NARDİS JAZZ CLUB AKIN ELDES KONSERİ


Kontrabas'da OZAN MUSLUOĞLU piyano'da BURAK BEDÜKYAN davul'da EDİZ HAFIZOĞLU, AKIN ELDES'e eşlik etti. Konser sırasınca Burak Bedükyanın gereksiz inişli çıkışlı çalışları bazı çalınan parçaları katletsede kontra bas ve davul'un güzel uyumu işi toparladı.
Her caz mekanında olduğu gibi fiyatlar yüksekten seyrediyor. Mekanda konser dinlemenin ve seyretmenin keyfi paha biçilemez. Performansları izlemek için gidilebilir fakat bir şeyler içmek için mekanın çıkışında galata kulesinin altındaki banklarda açık hava tercih edilebilir.
Kulenin dibinde bulunan biraz lokanta biraz meyhane havasındaki Güney adlı restorantın çok uçuk olmayan fiyatları yeri dolayısı ile göz ardı edilip nadirde olsa tercih edilebilir.

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Marmaris'de Bahar

20-21 Mayıs Marmaris...


Marmaris merkeze girerken İçkisiz Yiğit Lokantasında biraz yemek yiyelim dedik. Lokanta esnaf lokantası kıvamında ve fiyatlar ise gayet uygundu. 8 kişi 28-30 lira ödedik ve biraz fazla yemek yemiş olduk. Yemekler ise bir esnaf lokantasında olması gereken lezzeteydi.
Marmarise 3-4 yıl önce gitmiştim şimdiki haliyle o seneki hali arasında bir kaç yüz ton moloz var sanırım. Barlar sokağındaki gürültü ise inanılmaz. Bira içtiğiniz barın kapısına çıktığınız zaman kendinizi bir anda 4-5 bara girmiş gibi hissettiren müzik beyin hücrelerinizi .......
Marmaris'e gelen turistlerin yaş ortalaması bir hayli yüksekti ve sezon yeni başlamış olmasına rağmen çok kalabalık bir turist kitlesi vardı. Bir Türkiye klasiği olan turistlere asılan güzel giyinimli esmer arkadaşlardan :):) bahsetmeme gerek yok sanırım.
Marmaris'de gulete binmem ve guletin mürettebatı ile muhabbetim Marmaris'den kalan güzel bir anı oldu. (İlerleyen yıllarda gulet alma hayalimin yerini yelkenli alma olarak değiştire bilirim :) )

16 Mayıs 2010 Pazar

Bakır mı daha Hafif Kebap mı?

14 mayıs Gaziantep...

İmam Çağdaş adında meşhur mu meşhur bir kebapçıda kebap yeme şansını kaçırmadım. Ortaya karışık dedik önce bir lahmacun geldi hafif mi hafif , etler ve kıyma ise taze mi taze , baklavada tatlı ve hafif, fiyat ise pahalı mı pahalı.
Gaziantep de bir bakırcılar çarşısı varmış. Öyle bir çarşı var olduğundan haberim vardı fakat bu kadar muazzam olduğundan hiç haberim yoktu. Baharat kokusu ve bakırcıların bakırı döverken sesleri alışveriş merkezlerindeki gürültünün ve fast food mağazalarının kokusunun gereksiz olduğunu kanıtlanıyor.

10 Mayıs 2010 Pazartesi

sabaha karşı 3:30'da...

9 mayıs sabah 3:30'da Balat/Fatih'de "Meşhur Balat İşkembe Salonu".....

Bir kellepaça , biraz kokoreç, yanımdaki arkadaşın tabağından şirden den 1-2 kaşık, birazda ekmek... Kellepaça orta seviyede bir lezzete ve fiyata sahip (buradaki fiyat; gece açık olan çorbacıların orta fiyatı), kokoreç ise çok fazla baharatlı oluşundan dolayı sadece bol biber, kekik....gibi tadı vardı sanırım fiyat; hatırlamıyorum çok sarhoştum. ;) Şirden'in lezzeti beni benden aldı fiyatı bildiğimiz çorba fiyatı. ( Acaba komşunun tavuğu komşuya kaz mı? :)



31 Temmuz 2011, Gece 02:30

Eski bir dostu ziyaret edermiş gibi gittim...
"Meşhur Balat İşkembe Salonu" 'na 3 arkadaş 3 işkembe içelim dedik...
biraz işkembe ve sabun suyu geldi, yeni fiyatıyla da göz doldurdu.
Eski dostuma bir daha görüşmemek üzere veda ettim... :)

28 Nisan 2010 Çarşamba

ON METREKAREYE BİR İNSAN...

Dün 22:30 sularında taksimin mis sokağında 60 metrekare diye bir mekana gittik. Gitarda Akın Eldes, davulda Ediz Hafızoğlu ve klavyede Burak Bedikyan Akın Eldes'in solo albümlerinden parçalar çaldılar.

KONSER: Akın Eldes'in albümlerinin hepsine sahip olan ve istikrarlı bir şekilde dinleyen birisi olarak Bas gitarın eksikliğini bol bol hissettim. Benim için değişik bir üçlü olması ve içinde Akın Eldes'in bulunması sebebiyle konser güzel geçti.
not:Akın Eldes trio konserlere devam etsin(bas gitarda olsun:) )...

MEKAN: Gerçekten 60 metrekare sanırım. :) Şirin bir yer yada bana öyle geldi çünkü konserde sadece 5-6 kişi vardı. Tanıtım yapılmayışı her halinden belliydi. Fiyatları ise 1 şişe bira 10 Lira, olması nedeniyle başka zaman uğramak istemeyeceğim bir yer.